156. Soru: İş Birliğine Dayalı Öğretimin Uygulama aşamaları nelerdir?
Cevap:
1. Takımların oluşturulması: 2-6 kişiden oluşan heterojen gruplar
2. Isınma teknikleri: Oyun ve etkinliklerle grup üyeleri arasında kaynaşma sağlanır.
3. Takımda konu ve görev dağılımı yapılması: Grup içerisinde görev dağılımı yapılır (lider, raportör, yazıcı) ve konu alt dallara ayrılarak her öğrenciye bir konu verilir. Paylaşılmış liderlik vardır.
4. Takım içi etkinlikler: Takım içerisinde başarı birbirine endeksli olduğundan, performansı düşük öğrenciler için çalışmak, anlaşılmayan yerleri daha yaratıcı yollarla anlatmaya çalışmak gerekir.
5. Değerlendirme: Her grup üyesi birbirinin öğrenmesinden sorumlu şekilde değerlendirilir. Bireyin başarısı, grubun başarısına dönüştürülür ve değerlendirme ölçütlere göre öğretmen ve grupça birlikte yapılır.
157. Soru: İş Birliğine Dayalı Öğretimin Sınırlılıkları nelerdir?
Cevap:
- Başarılı ve bireysel çalışmayı seven öğrencilerin başarısını düşürebilir.
- Değerlendirme aşaması zordur.
- Grup içerisinde bireyleri ayrı ayrı değerlendirmek güçtür.
- Çalışmalar bir kişi üzerinde kalabilir.
158. Soru: Matematik dersinde Öğretmen, öğrencilere önce çubukları kullanarak onluk-birlik kavramını göstermiş, sonra iki basamaklı sayılarla işlem yapmıştır. Öğretmen bu uygulamada hangi öğretim ilkesinden yararlanmıştır?
Cevap:Somuttan Soyuta İlkesi
159. Soru: Derste doğal afetleri işleyen bir öğretmen dünyada en son yaşanan doğal afete ilişkin haberleri sınıfta okumuştur. Öğretmen bu uygulamada hangi öğretim ilkesinden yararlanmıştır?
Cevap:Aktüalite (Güncellik) İlkesi
160. Soru: Bir Öğretmen derse bir önceki derste işlediği konularla ilgili soru sorarak ya da o konuyu tekrar ederek başlarsa hangi öğretim ilkesinden faydalanmış olur?
Cevap:Bilinenden Bilinmeyene İlkesi
161. Soru: “Öğrencinin dersi anlaması, öncelikle konuşulan dilin anlaşılır olmasına bağlıdır. Aynı zamanda öğrenmede ne kadar çok duyu organı işe koşulursa o kadar etkili ve tam öğrenme sağlanabilir.” görüşü hangi öğretim ilkesine aittir?
Cevap:Açıklık İlkesi
162. Soru: “Eğitim durumları işe koşulduğu hedefe hizmet edebilmeli, onlara ulaşılabilir olmalıdır. Bu yüzden bütün uygulamalar hedeflere ve kazanımlara uygun olmalıdır.” görüşü hangi öğretim ilkesine aittir?
Cevap:Hedefe (Amaca) Uygunluk İlkesi
163. Soru: “Öğretimde temel öge öğrencidir. Öğrencinin ilgi, gelişim özellikleri, bireysel farklıkları dikkate alınmalıdır. Öğrencinin fizyolojik, psikolojik özelliklerinin; ilgi ve ihtiyaçlarının, yeteneklerinin göz önünde tutulması” yaklaşımı hangi öğretim ilkesine aittir?
Cevap: Öğrenciye Görelik İlkesi
164. Soru: “Öğrenci derste öğrendiğini farklı durumlara ve günlük hayata aktarabilmelidir. Sınıftakini hayata aktarmalıdır.” yaklaşımı hangi öğretim ilkesine aittir?
Cevap:Transfer İlkesi
165. Soru: “Öğrencinin dört işlem becerisini alışverişte kullanması, derste “Satın alacağı ürünleri belirlenen standartlara göre değerlendirir.” kazanımı sonrası, marketten alacağı ürünlerdeki üretim ve son kullanma tarihlerine dikkat etmesi.” hangi öğretim ilkesinin uygulanmasıdır?
Transfer İlkesi
166. Soru: Öğrencinin yaşamdaki bilgilerini sınıfa aktarması hangi öğretim ilkesini kapsar?
Cevap:Hayatilik
167. Soru: Öğrencinin sınıftaki kazanımlarını yaşama aktarması hangi öğretim ilkesini kapsar?
Cevap:Transfer
168. Soru: Öğrencinin hazırbulunuşluk düzeyinin dikkate alınması hangi öğretim ilkesinin özelliğidir?
Cevap: Öğrenci Düzeyine Uygunluk İlkesi
169. Soru: Hayatilik İlkesinin (Yaşama Yakınlık, İşevurukluk) özellikleri nelerdir?
Cevap:
- Eğitim-öğretimin en önemli amacı bireyi hayata hazırlamasıdır.
- Okul, hayatın bir parçası olmalıdır.
- Ders konuları, sorunlar, araç gereçler, örnekler yakın çevreden yani hayattan alınmalıdır. Hayatı sınıfa taşımalıyız. “Öğretim sürecinde, bireyin gereksinim duyacağı yararlı ve kullanılabilir bilgilerin öğretilmesi önemli bir yer tutar.” görüşünde, öğretimin “yaşama yakınlık” ilkesinin önemi vurgulanmaktadır.
- Öğretim süreci içerisinde kazandırılan davranışların gerçek hayatta kullanılabilir olması ve gerçek hayatı kolaylaştırıcı nitelikte olmasını vurgular. Bu ilkeye göre kazandırılmak istenilen davranış eğer öğrencinin gerçek yaşamında bir işe yaramayacaksa eksik, amaçtan yoksun bir kazanım olacaktır.